"Seni seviyorum, seni anlıyorum"
Güzel pazarlar dileyerek başlamak istiyorum, zira az önce okuduğum bir kitaba göre günlerimiz hep güzel geçmeli. Pazar denilince aklıma nedense hep uzun kahvaltılar gelir. Şen şakrak, dolu dolu muhabbetlerin olduğu. "Koşkent'in kayıp çocukları" isimli bir çocuk kitabıydı okuduğum. Böyle kıpır kıpır bir kitap. Birçok çocuğun eksiklerinden bahsetmiş. Çocuklardan kaynaklı değil elbette bu eksikler. Daima sorun çıkaran büyüklerle alakalı. Şimdi kitaptan bahsetmek çok isterdim fakat aklımda başka bir konu var. O yüzden başlangıcı böyle yapmış olayım siz de bir ara kitabı okursunuz zaten. Sabah -artık öğlen oluyor gerçi o saatler- su savaşlarını izledik yine. Harika bir program, müthiş çalışılmış ve hazırlanmış bir olay. Ben baya seviyorum. Fakat mevzumuz su savaşları da değil. O çok başka bir konu ve belki üzerine de bir sürü şey yazılabilir. Ben sadece şimdilik bu ve buna benzer faaliyetlerde emeği geçen herkese çokça teşekkürlerimi iletmekle yetiniyorum. As...