Yollar yolumdur benim
Yol serisine epeydir devam etmiyordum artık bu blog bi yol yazısı görsün bence hak etti. Son birkaç aydır sanki başka bir hayat yaşıyor gibi hissediyorum. Benden bağımsız olaylara eşlik ediyormuşum gibi. Üstelik bazen benliğimi de geride bırakarak, sadece ânı olduğu gibi yaşamak suretiyle yapıyorum bunu. Çok ilginç aslında. Bana 3-4 sene önce bugün bu yaptıklarımı yapacağımı söyleseler en fazla gülerdim. Sanırım büyümek biraz da böyle bir şey. Hayat daha anlaşılabilir, olaylar daha çözülebilir, insanlar daha 'yauv olabilir' şeklinde yorumlanıyor zihin dünyamda. Kendim hakkında farkındalıklar edindim çok fazla. Başkalarının yorumlarıyla harmanladım bunları. Ama aslında hiçbiri tam olarak beni tarif etmiyor bunu öğrendim. Mesela ben huysuz ve sinirli bir insanım. Ama koşullara göre bunu törpüleme eşiğim de çok yüksek. İstediğimde sinirlenmeyedebiliyorum -lüzumsuz saçma uzun bi kelime oldu- yani. Sadece duygularımı içimde tutmak bana yorucu geliyor, dışavurumculuğu beni...