Minik kız için öğütler serisi 1
Senin için birkaç şey karalayacağım minik kız. Bana öyle geliyor ki en güzel öğüt kendi kendine verdiğindir. Ki en etkili olanı da budur bence. O yüzden herkesi ve her şeyi bir kenara bırakalım ve biraz başbaşa kalalım istedim. Başbaşa ama aynı zamanda tüm insanlığın tam ortasında. Bu bir sır değil. Fakat aşikar olduğu da söylenemez tam manasıyla.
Yılların, ayların, geçen dakikanın bir önemi yoktur bazen; içi boşsa şayet. Fakat sen her anı öylesine dopdolu yaşıyorsan bir saniye bile ehemmiyet arz eder. Bu durumda şöyle bir dök düşün, senin vaktin ne kadar değerli, sen vaktinin ne kadarını değerli kılıyorsun. Tüm bu sorulara can-ı gönülden 'hepsini' diyebilmeni isterdim fakat diyemiyorsun çünkü öyle değil. Yine de bunun için çaba harcadığına şahidim. Daha fazlasını yapabileceğine de kefilim. İnanıyorum ve hep daha iyisini başarman için uğraşacağım.
Bir diğer konu; zaman geçiyor ve büyüyorsun. Yeri geldi nefret ettin büyümekten, yeri geldi bir an önce büyüyüp kocaman olmak istedin. Ne kadar kocaman olacaksan sanki. Sonra kabullendin, büyüyorsun ve büyüyeceksin sona gelene dek. O halde büyümek nedir, büyüyünce ne olur, neler değişir öğrenmek gerek dedin başladın bir köşesinden. Ben de sana yardımcı olayım. Bak büyürken elinden tutan bir sürü insan oldu senin. İlk adımında birileri tuttu elinden, ilk koşmanda birileri, bisiklete bindin yine birileri. Okula giderken birileri vardı yanında, düştün, eller uzandı seni kaldırmaya. Sen daha güzel yaşa diye uğraştı birileri hep. Hala da devam ediyorlar uğraşmaya. Büyüdün anlaşmazlıklar çıktı ortaya ama bu engel değil hiçbir şeye. Bazen kırdınız birbirinizi, bazen güldünüz eğlendiniz. İşte bu Allah tarafından verilen en büyük nimetlerden biriydi: Aile. N'olursa olsun hep seninleydiler, hataları oldu herkesin, kimi zaman terk edildiğini, kimi zaman terk ettiğini düşündün. Her seferinde yanıldın oysa. Tam kadro burdasınız işte. Hep burdaydınız. Ufak tefek olaylar sıktı canınızı ama kıymet bilmek çok başka bir güzellik. Hepsinin üstesinden geldiniz evelallah. Daha güzel nice zamanlara.
Sonra bu işin bir de 'sen büyüdükçe hayatına girenler' kısmı var, ki bu kısım oldukça sevimli ve bir o kadar hayret verici. Çünkü baktığında senin tercihlerinmiş gibi, oysa özünde öyle değil. Yollarının çeşitli vesilelerle kesiştiği bu güzel insanlar sonradan senin ailen oluverdi. Senin o '5 kişiyiz' dediğin ailen katlandı katlandı ve kocaman oldu. Belki "büyüyüp kocaman olmak" isteyişindeki "kocaman" budur. Ne kadar şükretsen az, sen yine de şükrünü eda etmeyi ihmal etme bir an olsun.
Büyümende emeği geçen nice insana binlerce kez teşekkürler. Ben tek başıma yapamazdım çünkü bu işi. Hala da yapamam, yapamıyorum. Yanında oldukları her saniye için minnettarım. Yüzündeki tebessüme, gözündeki bir damla yaşa, her türlü endişene, öfke krizlerine, huysuzluklarına, aşırı içten kahkahalarına -artık tam olarak 32. dişin de çıktığına göre- her türlü duygu değişimine, ki senin duygu değişimlerin biraz fazla zamansız ve yersizdir bazen. Hepsine hepsine şahit oldukları için çok mutluyum. En büyük temennim bunun bu şekilde sonsuza dek devam etmesi. Bu yüzden onların kıymetini bilmeyi, lüzumsuz insanlara kıymet vermemeyi, hatta mümkün mertebe uzak durmayı tembihliyorum sana. Biliyorum inatçısın, hemen kabullenmiyorsun ama kafana yatanları da değerlendiriyorsun. Bu sözlerimi es geçeceğini düşünmüyorum.
Son olarak, aldığın kararların daima ardında durmaya devam et. Kimse seni desteklemese bile ben hep burdayım. Yaptığın her şeyde en iyisini yapmaya gayret et. Yaptığın işe odaklan. Kendini kandırma, gerçeklerle yüzleşmekten kaçma. Bu dünya senin sayende güzelleşmeyecek belki ama sen güzel olduğun için çevren güzelleşecek. Bunları domino taşları gibi düşün. Arada illa ki çürük elmalar çıkacak fakat onları güzel elmaların arasından çıkart ki tüm elmaları çürütmesin. Biliyorum ikimiz de biraz acemiyiz ama bu işi de beraber halledeceğiz güven bana.
Seni seviyorum minik. Biliyorum sen de beni seviyorsun, bu sevgi karşılıklı. En güzel günlerde de en bedbaht günlerde de beraber olabilmek ümidi ile. Hoşça kal.
Yılların, ayların, geçen dakikanın bir önemi yoktur bazen; içi boşsa şayet. Fakat sen her anı öylesine dopdolu yaşıyorsan bir saniye bile ehemmiyet arz eder. Bu durumda şöyle bir dök düşün, senin vaktin ne kadar değerli, sen vaktinin ne kadarını değerli kılıyorsun. Tüm bu sorulara can-ı gönülden 'hepsini' diyebilmeni isterdim fakat diyemiyorsun çünkü öyle değil. Yine de bunun için çaba harcadığına şahidim. Daha fazlasını yapabileceğine de kefilim. İnanıyorum ve hep daha iyisini başarman için uğraşacağım.
Bir diğer konu; zaman geçiyor ve büyüyorsun. Yeri geldi nefret ettin büyümekten, yeri geldi bir an önce büyüyüp kocaman olmak istedin. Ne kadar kocaman olacaksan sanki. Sonra kabullendin, büyüyorsun ve büyüyeceksin sona gelene dek. O halde büyümek nedir, büyüyünce ne olur, neler değişir öğrenmek gerek dedin başladın bir köşesinden. Ben de sana yardımcı olayım. Bak büyürken elinden tutan bir sürü insan oldu senin. İlk adımında birileri tuttu elinden, ilk koşmanda birileri, bisiklete bindin yine birileri. Okula giderken birileri vardı yanında, düştün, eller uzandı seni kaldırmaya. Sen daha güzel yaşa diye uğraştı birileri hep. Hala da devam ediyorlar uğraşmaya. Büyüdün anlaşmazlıklar çıktı ortaya ama bu engel değil hiçbir şeye. Bazen kırdınız birbirinizi, bazen güldünüz eğlendiniz. İşte bu Allah tarafından verilen en büyük nimetlerden biriydi: Aile. N'olursa olsun hep seninleydiler, hataları oldu herkesin, kimi zaman terk edildiğini, kimi zaman terk ettiğini düşündün. Her seferinde yanıldın oysa. Tam kadro burdasınız işte. Hep burdaydınız. Ufak tefek olaylar sıktı canınızı ama kıymet bilmek çok başka bir güzellik. Hepsinin üstesinden geldiniz evelallah. Daha güzel nice zamanlara.
Sonra bu işin bir de 'sen büyüdükçe hayatına girenler' kısmı var, ki bu kısım oldukça sevimli ve bir o kadar hayret verici. Çünkü baktığında senin tercihlerinmiş gibi, oysa özünde öyle değil. Yollarının çeşitli vesilelerle kesiştiği bu güzel insanlar sonradan senin ailen oluverdi. Senin o '5 kişiyiz' dediğin ailen katlandı katlandı ve kocaman oldu. Belki "büyüyüp kocaman olmak" isteyişindeki "kocaman" budur. Ne kadar şükretsen az, sen yine de şükrünü eda etmeyi ihmal etme bir an olsun.
Büyümende emeği geçen nice insana binlerce kez teşekkürler. Ben tek başıma yapamazdım çünkü bu işi. Hala da yapamam, yapamıyorum. Yanında oldukları her saniye için minnettarım. Yüzündeki tebessüme, gözündeki bir damla yaşa, her türlü endişene, öfke krizlerine, huysuzluklarına, aşırı içten kahkahalarına -artık tam olarak 32. dişin de çıktığına göre- her türlü duygu değişimine, ki senin duygu değişimlerin biraz fazla zamansız ve yersizdir bazen. Hepsine hepsine şahit oldukları için çok mutluyum. En büyük temennim bunun bu şekilde sonsuza dek devam etmesi. Bu yüzden onların kıymetini bilmeyi, lüzumsuz insanlara kıymet vermemeyi, hatta mümkün mertebe uzak durmayı tembihliyorum sana. Biliyorum inatçısın, hemen kabullenmiyorsun ama kafana yatanları da değerlendiriyorsun. Bu sözlerimi es geçeceğini düşünmüyorum.
Son olarak, aldığın kararların daima ardında durmaya devam et. Kimse seni desteklemese bile ben hep burdayım. Yaptığın her şeyde en iyisini yapmaya gayret et. Yaptığın işe odaklan. Kendini kandırma, gerçeklerle yüzleşmekten kaçma. Bu dünya senin sayende güzelleşmeyecek belki ama sen güzel olduğun için çevren güzelleşecek. Bunları domino taşları gibi düşün. Arada illa ki çürük elmalar çıkacak fakat onları güzel elmaların arasından çıkart ki tüm elmaları çürütmesin. Biliyorum ikimiz de biraz acemiyiz ama bu işi de beraber halledeceğiz güven bana.
Seni seviyorum minik. Biliyorum sen de beni seviyorsun, bu sevgi karşılıklı. En güzel günlerde de en bedbaht günlerde de beraber olabilmek ümidi ile. Hoşça kal.
minik kıza* selamlar ve başarılar
YanıtlaSil