Sevgili rüzgar gülü

   Ben rüzgar gülü olsam gece ışığı yanmayan rüzgar gülü olurdum. Kimse yerimi bilmesin, o kalabalığın içinde varlığım bi nebze olsun anlaşılmasın uzaktan. Sadece yakından bakanlar bilsinler orda olduğumu. Yakından anlasınlar nasıl dimdik ayakta durduğumu, yüreğimde neler olduğunu.
   İnsanlar kendi kararlarını kendileri verebilmeliler. Ve biri bir karar aldığında etrafındakiler bu karara ilişkin olumsuz yorum yapamamalılar. Şayet böyle olsaydı hayat daha yaşanabilir olurdu. Böylelikle karar alırken düşünmemiz gereken şeyler çok daha başka olurdu. Belki daha basit verirdik kararlarımızı, daha az sancılı olurdu süreç.
   Anlamadığımız şey şu, herkes tek başına ayakta duruyor ve neler yaşadığını, neler hissettiğini, bir durum için neler düşündüğünü hiçbirimiz bilmiyoruz. Evet bu dünyaya birilerine bağlı ve belki onlara  sorumluluklarımız olduğu halde gönderiliyoruz. Fakat bu sorumluluğu zedelemeyen, başkasının hayatında hiçbir zarar teşkil etmeyecek kararlarımızı da kimseye sormadan, kimse karışmadan verebilmeliyiz. Bizim için 'daha iyi'yi başkaları düşünmemeli.
   Bir şekilde yaşayıp gidiyoruz doğru, fakat daha güzel yaşamak varken sıradan bir hayatla neden yetinelim? Mesela neden tek bir şeyi seçmek zorunda kalalım, önümüzdeki beş seçeneğin üçünü birden neden seçemeyelim? Kendimize olan güvenimizi toplayıp yapabileceklerimizin farkında olduktan sonra neden olduğumuz yerde duralım. Birbirinden bağımsız alanlarda kendimize yetiştirelim. Tamam hepsinde en iyisi olmayalım, birinde en iyi olsak yeter. Kaldı ki kime göre neye göre en iyi, ben kendimi memnun edebiliyorsam gerisi gerçekten mühim mi?
   Daldan dala atlamış gibi oldum ama aslında hayatın her alanına dalmış bulundum. Zaten anlatmaya çalıştığım şeylerin geneli de bu işte. Bir de bir konu daha var, başka bir paragraf açalım onun için.
   Bir insan hayatımızdan çıkıyorsa çıksın, kalmak istemiyorsa bağlayamayız kimseyi. Yüreğimize söz geçirelim. Gidenin ardından yapacak bir şey kalmadıysa yokluğuna alışmayı bilelim. Hayatımıza aldıklarımızı da yine buna göre alalım. İnsan ilişkileri hakkında çok da söyleyecek bir şeyim yokmuş esasen şu an onu fark ettim. Çünkü ben önce kendi hayatımı bir düzenleyeyim. İlk paragraf dışında hayatımda gerçekleştirdiğim başka bir konu yok sanırım. Ki rüzgar gülü olmadığım için bunu da gerçekleştirmiş sayılmam. Bomboş yazı oldu şu an. Yine de hayatımızda bir şeyleri değiştirebilmek her zaman mümkün. Bitirirken şunu eklemek isterim, rüzgar güllerine olan hayranlığımla bunun üniversitesini okuma fikrini kafamda bir dolaştırmıştım bir ara. Ama ben sayısalcı değilim. Nasip artık, umarım rüzgar gülü yapılışını görebilirim bir gün.
   Bu aralar yazı yazamıyorum bu yazıyı da ani gelen Ankara yolculuğunda karalıyorum. Bu da kısa oldu ama anlamı içinde saklı. Yakın zamanda bir hikaye yazarak bu yazı düğümünü çözmek istiyorum, inşallah başarabilirim. Temenni cümlesini de kısa tutayım madem.
   Rüzgar gülü ferahlığında günleriniz olsun.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yüzyıl sonra yeniden

Ben ne yaşıyorum allasen

Yine yolda