Ayakkabılar da kavuşur
Küçük adımlarla sakince odadan ayrıldı. Kapıyı kapatırken de aynı sakinliği muhakkak korumuştu. Saat sabahın beşiydi. Küçük kardeşini uyandırmadan evden çıkabilmeyi umuyordu. Hazırlanıp aşağı inene kadar hiçbir sorunla karşılaşmadığı için mutluydu. Ayakkabılarını alıp dış kapıdan çıkınca tamamen rahatlayacaktı. Fakat ayakkabılarla ilgili bir sorun vardı. Ayakkabılıkta onları bulamıyordu. Alt rafa baktı, üstüne baktı, ayakkabılığın yanlarına baktı, hayır, yoklardı. "Ayaklanıp gidecek halleri yok herhalde" diye geçirdi içinden. Ayakkabıydı bunlar, ayağa giyilir öyle gezebilirdi ancak. Belki de bu büyük bir yanılgıdır. Ayakkabılar gece her zamanki gibi yan komşunun kızının ayakkabılarını görmeye gitmişti. Her gece ışıklar tamamen söndükten sonra kapının posta bölmesinden çıkar hışır hışır çimenleri geçer, kedilerle köpeklerin dikkatini çekmemek için türlü şekillere girerdi. Bir kez bir yavru kedi tarafından saldırıya uğramıştı da sağ tekinin arka kısmında k...