Efkarım
Çok kez hikayelerin, romanların, bir kurgunun nasıl yazıldığını, bir şarkı sözündeki olayın nasıl aktarıldığını, bir şiirde duygunun nasıl mısralara döküldüğünü hep merak etmişimdir. İçinde bir his barındıran ve bunu okuyucuya aktarabilen yazılara hayranım. Böyle günlük tutar gibi yazı yazmak kolay. Birkaç kelimeyi bir araya getiriyorsun ve ta taam işte ortaya bir yazı çıkıyor. Küçümsemek için söylemiyorum, sadece bir biraz daha kolay olduğu için çok bir esprisi yokmuş gibi geliyor bana. Şöyle bir düşününce hikaye yazmak da çok zor olmamalı aslında. Özellikle böyle türlü acının, türlü sevincin, her türlü mizah ve hüznün harmanlandığı hissiyatı bol, kültürü zengin Anadolu topraklarımızda. Yine de; yaşanan olayı arayıp bulmak, yahut bir olayı yaşamak, yahut bir vesile ile duyduklarını bir araya getirerek ortaya bir dizin çıkarabilmekte bitiyor iş. Henüz yazılmamış, anlatılmamış, belki hiçbir zaman da yazılmayacak olan çok hikaye var yeryüzünde. Her birine yetişmek elbette mü...