Ramazana dair kısacık bir yazı
Ramazan geldi. İki kelimeyle tüm hislerimi aktardığım cümle budur. Ramazan sevinç getirir, hüzün de getirir, huzur getirir en çok benim için. Spesifik olarak hatırlanabilecek anılar getirir beraberinde. Şu ramazan şöyle geçmişti diye anabileceğim zamanlar getirir. Sezai Karakoç'un Samanyolunda Ziyafet'ini getirir. Artık hayatta olmayan insanların anılarını getirir. Artık yaşanması mümkün olmayan bazı olayları akla getirir. İçi kıpır kıpır yapan aynı anda da bir burukluk verebilen bir ay benim için. Birbirine zıt hisleri yaşatabilen pek az şey varken dünyada, bunun varlığı kıymet gerektiriyor benim açımdan.
Küçükken daima ailemle geçirdiğim ramazanlar sonraları daima arkadaşlarımla geçirdiğim ramazanlara dönüştü. Sonra zamanla nerede nasıl geçirdiğimi önemsememeye başladım sanırım. En kıymet verdiğim aileyle bayram geçirme kısmı bile artık farklı şekillerde yaşandığında beni eskisi kadar etkilemiyor. Buna büyümek mi deniyor, alışkanlıklardan sıyrılmak mı deniyor, ne dendiği o kadar önemsiz ki gerçi. Sadece yaşıyoruz, zorunluluklarımız var, isteklerimiz var, hayallerimiz var ama aslolan sadece yaşadığımız, gerçekten içinde bulunduğumuz anlar. Değiştirmeye gücümüzün yetmeyeceği bazı olaylar. Bazen değiştirmeye takatimiz olmayanlar da ekleniyor listeye. İnsan yorulan bir varlık. Ben yorulmaya meyli olan bir varlığım mesela. Zaten bir süre sonra bunlar da normal. Çünkü dediğim gibi, yaşıyoruz, buna yaşamak denmese bile yaşıyoruz.
Özünde hisleri her an hızla değişebilen, uçlardan ortalara asla gelmeyen, yoğun duygular içinde kendini kaybeden bir insanım. Fakat bazı dönemler bir hissizlik çöküyor. Belki de tüm hisleri tükettiğimden yeni hisler üretiliyordur bilemiyorum. Sadece bazen gerçekten herhangi bir şey hissetmek zor geliyor. Belki hissizlik de bir histir. Tüm bunları ben bilemem çocuklar. Her şeyi bilmek diye bir şey yoktur zaten.
Merak ediyorum, her gün bir şeylerin değiştiği dünyada, böyle bir düzenin içinde, bir şekilde başımıza bazı olaylar gelirken, mesela rastgele tanıştığımız bir insanla derin muhabbetlere girerken, öylesine giriştiğimiz bir işte epey güzel sonuçlara ulaşırken, çok istediğimiz bir şeyin olmamasına günlerce yakınırken, karşımıza çıkan insanları seçemezken, bazılarına iyi ki bazılarına keşke derken, bunca şey bir insanın hayatında olup biterken nasıl her şey normalmiş gibi davranabiliyoruz. Aslında her biri olağanüstü gibi görünen bu şeyler nasıl oluyor da insan hayatında bir anda kıymetsiz gayet akışın içinde olması gereken olaylarmış gibi görülüyor. Bazen her şeyi çok abarttığımı sanıyorum bazense tam tersi her şeyi boşvermişim gibi düşünüyorum. Ne değişik insanın kendi içinde bu kadar tutarsız olması. Aslında insan biraz da tutarsızlık mı demektir acaba.
Hayatımızdaki eksiklikleri gün gelip de bir şeyle doldurduğumuzda sanki her şey yerli yerine oturmuş gibi hissediyoruz ya hani. Ya da tam tersi bir şey oluyor, bir insan gidiyor, bir mekandan ayrılıyoruz, sevdiğimiz bir eşyayı kaybediyoruz mesela, o zamanda sanki her şey çok saçma, hayatta hiçbir şey olması gerektiği gibi değilmiş gibi hissediyoruz. Mesela ben şu an yine ne saçmalıyorum acaba moduna girdim. Her şeyi aynı anda düşünmeye çalışıp aslında hiçbir şeyi tam olarak anlatamamak malesef yıpratıcı bir süreç. Yine de ne yapalım bir şekilde sağ lob ve sol lobumuzu dengeli olarak kullanmaya çalışıyoruz. Çoğunlukla başaramamak elbet bir gün başarılı olamayacağımız anlamına gelmez. Bazı yazılar böyledir. Her şeyden bahsetmeye çalışırken ortada elle tutulur bir şey bulunmaz. Bu da sanırım öyle oldu. Sadece ramazanı çok sevdiğimi, hayatta bazı olayların bizi nasıl etkilediğini anlatmak istemiştim. Özlediğimiz günlere geri dönemeyeceksek bile muhakkak ki bu yaşadığımız günleri de özleyeceğiz. Çünkü insan biraz da özlemekle kabildir.
Güpgüzel bir ramazan diliyorum. Hakkıyla ibadetlerimizi yapabildiğimiz, hayatımıza güzel işler katabildiğimiz, bilincimizi derinleştirebildiğimiz, sevdiklerimizle, en çok kendi kendimizle iç içe olduğumuz bir ay. Bayrama dek özümüzde olumlu değişiklikler görebilmeyi umuyorum.
bu içimizi kıpır kıpır eden ramazan geldi sevinci ve heyecanı ile her şeyi bir şekilde yoluna koyarız, olaylar istediğimiz gibi gitmezse de yoluna girmeyen işler utansın <3
YanıtlaSilbir de lütfen en kısa zamanda en güzelinden bir lokma tatlısı yiyebilelim, amin
YanıtlaSilLokma mühim, az kaldı yiyeceğiz inanıyorum, tabii umarım gelmişlerdir :')
YanıtlaSil