Kalbim kırık ve haziranın başı
Üzülmek istediğimde üzgünlüğümün önüne geçmeye çalışmıyorum, çünkü insan duygularını hakkıyla yaşamayınca bi yerde patlak veriyor gibi geliyor. Kalbim kırıksa bunu doyasıya hissediyorum, mutluysam doyasıya. Mesela yazmak istediğimde de oturup yazıyorum. Böyle sürüyor hayat benim için. Yapmak istediklerimin önüne ket vurmak biraz da hayatı ertelemek çünkü. Bazen oluyor öyle, ortam uygun değil diye ağlamıyorum, ne bileyim içime atıyorum mesela bazı duyguları, sonra daha kötü acısı çıkıyor. Mümkün mertebe o an yaşamayı özen gösteriyorum o yüzden. Ama bazı olayları sıcağı sıcağına üstelemiyorum. O zaman mantıksız kararlar verebiliyorum çünkü. Sonra biraz daha sakinleşip düşünüyorum, öyle hareket ediyorum. Her zaman o da mutlu etmiyor ama napalım her şey mükemmel olmuyor hayatta. Olabildiğince makul kararlar almaya çalışıyorum. Bu aralar da öyle bir durumun içindeyim ki aklım hayalim almıyor yaşadıklarımı. Sahiden nasıl oluyor bunca şey, şairin dediği gibi insanın bu karmaşıklığına alışabiliniyor mu? Bilemediğim bir sürü soru var aklımda. Her şeyin bir anda oluşu hayatın hakikaten su gibi aktığının göstergesi. Siz daha 'neydi o' diyemeden olup bitiveriyor her şey. Belki bunlara da alışacağız, belki de her seferinde tökezleyip yeni baştan saracağız. Her ne olacaksa umarım bundan daha fazla hayal kırıklığı yaşamam diye ümit ediyorum. Durduk yere -bence ciddi anlamda durduk yere, tamamen durduk yere yani- çok sevdiğim bir insanla ilişkim bitti. Yani çok tuhaftır, anlaşılmaya vakit olmadan, anlamaya vakit olmadan, sadece arkasından bakakaldığım bir bitişti. Daha önce bu kadar saçma bir diyalogsuzluk muhtemelen yaşamadım. Demek her şey insan için işte hayatta. Başımıza geleceği var her şeyin. Sadece isterdim ki böyle bomboş bir sebepten, tamamen karşılıklı empati olmamasına dayalı bir sebepten dolayı hayatımda yer etmiş birini kaybetmeseydim. Ne bileyim insan ilişkilerinin bitmesinde bir sürü sebep olur. En başından aslında hiç temeli düzgün atılmamış bir süreç vardır devam etmez, sonrasında uyuşmayan bazı şeyler vardır biter mesela, telafi edilemeyecek hatalar yapılır belki ya da. Ama her şey gayet güzelken birdenbire düşmanmış gibi davranmamalı kimse kimseye. En azından vaktinde verilen değerin diyalogun sonunda bile bir kıymeti olmalı hala. Sanki hiçbir güzel şey olmamış, kimse birbirini sevmemiş gibi bitmemeli. Hala saygı duyulacak bir noktada olmalı insan. Ne bileyim öyle şeyler işte. Kalbim gerçekten kırık, belki de saçmalıyorum o yüzden.
Aslında umut dolu cümleler kurmayı, geçen parkta akşamın serin saatlerinde liseli çocuklarla doyasıya top oynadığımızı, yaşlanmanın biraz da top oynadıktan sonraki gün her yerinin ağrıması olduğunu, yaşımı göstermediğime dair iltifat aldığımı, çocukların arasında hemşehrimi bulduğumu falan anlatmak istemiştim. Yüksek lisansın bu dönemini yavaş yavaş bitirdiğimizi ve çok güzel dersler geçirdiğimizi, hocalarla çok güzel bir bağ kurduğumuzu anlatmak isterdim. Yüksek lisansla alakalı ayrı bir yazı yazmayı hak ettim bence. Onu başka bir yazıya saklayayım. Haziran geldi, yaz geldi, bazı güzel planlarımız var -umarım gerçekleştirilebilir ve buraya doya doya yazarım onları- yaşanacak güzel bir yaz var belki önümüzde ama işte insan yüreği acırken umut dolu olmakta zorlanıyor, bu yazım da bunun bir ifadesi olsun, bazen de acıyan yüreğimize iyi gelsin diye yazarız çünkü, belki de çoğu zaman bilemedim.
Şimdi gül hasadı zamanı, güller çok güzel ama dikenlerine katlanmak yorucu, ellerim çizik içinde takdir edersiniz ki, eldiven taksana diyenleriniz olacaktır, prensiplerime aykırı teşekkürler diyerek cevaplayayım. Neyse bu günlerde geçecek elbette, bazı kararlar verildi -esasen epey bir karar verildi, hem gelecekle alakalı hem insan ilişkileriyle belli ki, gerçi ben vermedim onu ama olsun beni de etkileyen kararlar alınmış diye düzelteyim madem- bu kararların beni nereye vardıracağını hep birlikte göreceğiz. Umuyorum ki makul, aklı başında şeyler yapabilirim zira buna ihtiyacım var. Söyleyeceklerim bu kadar, epeyce kısa oldu sanırım yine ama olsun yazının biraz da özlüsü makbuldür. Temenni kısmını atlıyorum bugün, Allah karşımıza hayırlı, kalbi güzel insanlar çıkarsın, canımızı yakacak kalbimizi kıracak insanlardan uzak tutsun bizi. Bugünlük tek duam budur. Elveda.
Yorumlar
Yorum Gönder