Yıldönümü

   26 Aralık 2018. Blog açtığım ve ilk yazımı paylaştığım gün. Günün nasıl olduğunu hatırlamıyorum ama heyecanım hala aklımda. Öncesinde bir dostum açmıştı blog. Onun hevesiyle başladım biraz. Çok güzel şeyler yazıyor, okurken insanı çeşitli duygular sarıyor. Üstelik ay sonu yazıları da var, ay içinde okuduğu kitapları izlediği filmleri anlatıyor, çok sevimli, çok içten, çok sevdiğim bir blog. Arkadaşım diye kayırma yapmıyorum hee, hakikaten seviyorum yazdıklarını, tanımasam da çok severdim muhakkak, çok şükür ki tanıyorum, sade yazılarını değil yüreğini de biliyorum böylelikle. Teşekkürler. Blogu da şuraya bırakayım, kesin bakın bak asla kaçırmayın. Balseverim

   Neyse işte hem onun blog açıp bana açtırmaya çalışması hem de bir hocamın blog açabilirsin mesela tavsiyesi üzerine okuyorsunuz bu yazıları. Bunu bir nevi bir şeylerin ucundan tutmaya çalışma çabası olarak görebilirsiniz. Hiçbir şey olarak görmeseniz de olur tabii. Okuyup geçmek, üzerine düşünmemek de en doğal hakkınızdır. Fakat ben, bugün vesilesiyle bu blogu kullandığım iki sene içinde neler olduğundan bir miktar bahsetmek isterim. Neticede koca iki yıl geçmiş, insanın hayatında bir saatte bile neler değişiyor. 

   Öncelikle en önemli olaylardan biri bu blogla beraber ilk kez hikaye denemesi yaptım arkadaşlar. Ne kadar başarılı orası tartışılır ama kısa kısa da olsa bir kurgu yazabildiğimi fark ettim. Blogdakiler dışında bir iki tane de defterimde ve notlarımda var. İki kez de yarışmaya katıldım. Burada hemen belirtmeliyim ki Türk İslam edebiyatı hocamızın yanına bloglarımızdan bahsetmeye gitmiştik arkadaşımla. Hocamız bizimle çok güzel ilgilendi. Hatta ben kendimiz dışında başka birilerine faydamız dokunmaz diye düşünmüştüm, en birinci gayem kendimi geliştirmek zaten bu blog işinde, fakat hocamız öyle alakadar oldu ki baya güzel bir iş yapmışız gibi hissettim. Bakın böyle süreçlerde böyle insanların önemi o kadar büyük ki. Yaptığınız işe kıymet veren insanların olması en büyük motivasyonlardan biri oluyor bana göre. Daha önce yazı serüvenimi anlatırken de bahsetmiştim biraz, etrafımda bununla alakadar olan çok fazla sevdiğim insan var elhamdülillah. Bu da benim için çok kıymetli bir olay. Buradan hocamıza, üstümde emeği olan tüm hocalarıma ve dostlarıma teşekkürümü iletiyorum. 

   Sonra mesela inanmazsınız belki ama bu süreçte şiir denemelerim bile oldu ufak tefek. Tabii toplum sağlığı adına burada paylaşmıyorum onları. Herkes şiir yazamaz elbet, ben de kendi kendimi eğliyorum işte, hevestir nihayetinde. Aslında burada yazdıklarımın belli bir türü de yok bakıldığında. Bazen hikaye yazıyorum evet ama onun dışında biraz günlükvari kullanıyorum sanırım. Hayatımda bir kez oturup bir deneme yazayım diye uğraştım, ben deneme çok severim çünkü, okuması çok hoşuma gider. Fakat yazmasını başaramıyorum sanırım. Deneme nasıl yazılır bilen birisi yardımcı olsun lütfen. Daha çok toyum bu işlerde. Hep de toy kalacağım muhtemelen. Mühim olan yolda olmak değil mi zaten, yürüyelim işte yavaş yavaş ne acelemiz var değil mi canım? 

   İlerisi için birtakım planlarım var. Hepimizin içten içe yahut aleni olarak planladığı şeyler var muhakkak. Bunlardan birisi senaryo yazmak mesela benim için. Yapabilir miyim bilmiyorum ama sinemaya özel bir ilgim var yaklaşık bir senedir. Bazen diyorum ki neden yapamayadın en nihayetinde bunları da insanlar yazıyor, bazen de yok diyorum, sen ne anlarsın, bilmediğin aş ya karın ağrıtır ya baş, demişler. Bunlar elbet hayal şimdi, hayallerden kime ne zarar gelmiş ki, varsın dursunlar bir köşede bakalım. Biz konumuza dönelim. Mesela bu süreçte derli toplu bir yazı değerlendirmesi yaptım kendi içimde, ben dönüp dolaşıp aynı şeyleri yazıyormuşum bunu fark ettim. İçinde dönüp durduğum bir çember var adeta, en sonunda yine başladığım noktaya dönüyorum. Çünkü genel itibariyle derdim tasam, neşem hüznüm hep aynı. Hissiyat elbet değişiyor, birbirini tutmuyor belki ama yazılar aynı. Ha belki cümleler, kelimeler de değişiyor ama konu hep aynı. Bu kısır döngüden nasıl çıkacağımı bir türlü bulamadım. O yüzden de epeydir yazı yazamıyorum. Çünkü biliyorum yine önceki yazdıklarımın farklı bir nüshası çıkacak ortaya. Fakat böyle de birden bırakılmaz ki. Bir sonuca varamadım, gide gide bir söğüde dayanamadım. Nasip kısmet bakalım neler olacak ilerleyen zamanlarda göreceğiz. 

   Bazen yazabilmek için bir tetikleyici gerekir bana. Bir şiir, bir şarkı, bir film, bir an. Sanki her şey derlenir toplanır beynime hücum eder o sırada. Yazı yazmak şart olmuştur çünkü başka türlü mümkün değil çıkılamaz o hengameden. Yazmadığım zamanlar da olur fakat sonra hep daha kötü olmuştur. Çünkü içimize attığımız her şey gibi yazma hissi de biriktikçe büyüyen, büyüdükçe işleri çığırından çıkaran bir olaydır. Ondan mütevellit o an yazmak icap eder. Üç cümle beş cümle neyse derdini ufak ufak kelimelere dökmek. Bu yazı da yine böyle bir zamanda vuku buluyor şu an. Birkaç gün önce bahsettiğim balseverim kardeşimin blog yıldönümüydü, kendisi hem yıl sonu değerlendirmesi hem de yıldönümü münasebetiyle bir yazı paylaşmıştı. Bana da seninki geldiğinde senden de bekliyoruz artık bir şeyler demişti. Ben de nasip demiştim ama pek yazacağımı düşünmüyordum. Bugün zaten saat itibariyle 27 Aralık. Birden konuyla alakalı yazma isteği duydum ve böylece başladım. Daha fazla yazacak bir şey de bulamıyorum. Aklıma gelen süreçle alakalı şeylerden bahsettim. Yazıyı burada sonlandırırken nice iki, on, yirmi yıllara diyeyim bloguma. 

   Bu vesileyle de 2021 in gelişini de hayırlamış olayım. Muhtemelen bu senenin son yazısı bu, belli de olmaz belki son anda bir sürpriz gelir. Aklımıza gelen her güzel şeyi ertelemeden yaptığımız, dertleri tasaları bize verilmiş bir hediye gibi karşıladığımız, hayırlı, bereketli bir yıl, bir ömür olsun inşallah. 

Yorumlar

  1. o hâlde nice yıllara diyelim 🥳

    YanıtlaSil
  2. Nice nice yıllara kardeşim.... sen bu isi yapıyorsun!!! Yolun her daim açık olsun...

    melo

    YanıtlaSil
  3. Büyük işlerin hepsi önce küçük adımlarla başlar. Küçük küçük adımların büyüsün, güzelleşsin, seni geliştirsin, mutlu etsin, hayallerine kavuştursun dostum. 🌹

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Allah razı olsun kardeşim, amin, çok teşekkür ederim güzel sözlerin için 🌻

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yüzyıl sonra yeniden

Ben ne yaşıyorum allasen

Yine yolda