Yol hayalleri
Yol yazılarımın sıklığı artıyor gibi çünkü bu aralar yolcuyum. Hangimiz yolcu değiliz ki zaten diyerek mevzuyu tatsızlaştırmaya niyetim yok. Ama doğru hepimiz yolcuyuz bir metafora göre. Neyse bu başka bir mevzu. Ayrıca bu blogda yazacağım dediğim tek düzenli yazı serisi yol yazıları oldu. Diğerlerinde kendi kendimi motive edip sözümü tutamadığım için ne kadar üzgünsem bu seriye devam edebildiğim için o kadar mutluyum. Nasip bakalım şimdilik elimizde olanlara sevinmeye devam edelim. Mesela bu yazının sürmesinde temel sebeplerden biri şehir dışında okuyor olmamdı, mezun oldum ama yüksek lisansa başladım, şimdi de derslere gidip geliyorum belirli aralıklarla, yani yüksek lisans için bu kadar çabaya gerek var mı şu an emin değilim ama işte gerçek bir ilim talebesi olma adayıyım bence bu halimle.
İnsan hayatındaki tüm seçimleri, kararları yönetemiyor her zaman. Bazen de olması gereken öylece oluveriyor ve siz de akışa uyum sağlıyorsunuz bir şekilde. Hayatımın büyük kısmını o şekilde yaşadım. O yüzden hayatta büyük kararlar vermiş olan, bir şekilde istedikleri şeyi bulup onun için çaba harcayan hatta hayatının amacı haline getiren insanlara bir nebze özeniyorum. Ben hala rüzgar önünde savrulan yaprak gibiyim. Bu da belki biraz fazla oldu düşününce ama o yapraktan halliceyim diyelim. En nihayetinde elbette bir işin ucundan tutmaya gayret ediyorum, bazen birkaç işin bile belki. Buna rağmen ben bu yolda gitmeye karar verdim, şunu yapacağım dediğim bir şey yok hala hayatımda. Yüksek lisans hayatımda başka bir pencere açtı mesela o ayrı. Derslerin işleyişi, hocaların tavrı beni bazı konularda cesaretlendirdi diyebilirim. Normalde belki de yapmanın benim için kolay olmadığı şeyleri rahat bir şekilde yapabildiğimi fark ettim. Alanla alakalı çok fazla araştırma ve okuma yapmam gerektiğini biliyorum, çünkü çok yabancı olduğum fazlasıyla kavram var. Açıkçası konular dikkatimi çok fazla çekmese de ilgilenmeye değer gördüğümü söyleyebilirim. Üstelik gördüm ki akademide de herkesin tarzı birbirini tutmuyor. Yani çok çeşitli çalışma tarzı, çok çeşitli bakış açısı olması beni bir miktar sevindirdi. Kendimi nedense bir noktada özgür kalabilecekmiş gibi hissettim. Çünkü aksi bir durum benim canımı sıkardı. Bir şeye mecbur olmak düşüncesi bile beni yoruyor. Ama şimdi öyle hissetmiyorum. Hem eğlenirken öğrendiğim arkadaşlarım olduğu için hem de hayatımda nerden baksam kalifiye bir değişiklik olduğu için şimdilik her şey güzel gidiyor.
Yollar beni kendine çekiyor sanırım. Yol olmadan bazı şeyler eksikmiş gibi geliyor. Seviyorum seyahat etmeyi -aynı yerlerden geçsem bile- ama artık yaşlandığımdan olsa gerek yolculuk eskiye göre beni çok daha fazla sarsıyor. 3 günlüğüne gidip geliyorum ama 1 günde yorgunluğumu ancak atıyorum bu bir miktar üzücü. Özel araçla yapılan yolculuklar daha eğlenceli ve konforlu oluyor ama o da her zaman mümkün değil ne yazık ki. Belki bir gün onlara da kavuşulur ne diyelim, amin diyelim. Hemen herkesin olduğu gibi benim de karavan hayalim vardı bir zamanlar. Hala var ama eskisi gibi düşünmüyorum, daha farklı hayallere evrildi onlar da. Büyüdükçe hayallerimiz de değişiyor ama hiç yok olmamaları için uğraşıyorum çünkü hayalsiz insan yaşamıyor gibi geliyor bana. Hayal kurmak gerçek manada canlı hissettiriyor. Bozkırın bitmek bilmeyen düzlüğü gibi sanki, hayal kurdukça uzayıp giden bitmeyen bir seyir oluyor hayat. Baharın gelişi gibi neşelendiriyor, içimi ısıtıyor. Sahi bahar da geldi artık, bu hafta genel olarak hava epey ılık hatta bazen sıcaktı bile. Ramazan zaten gelirken huzur da getirmişti. Dolu dolu mutlu olduğum söylenebilir dolayısıyla bu günlerde. Mesela dün teferruatla teravih sonrası biraz yürüdük. Sonra her ramazan sadece ramazan ayında kurulan lokma tezgahından lokma almaya gittik eve dönüşte. Saat gece yarısına yaklaştığı için lokmalar bitmiş kapatıyorlarmış, neyse ki ellerinde bir iki poşet lokma kalmış. Arkadaşım "ay kapattınız mııı" şeklinde heyecanla tezgaha yaklaşınca abi hemen poşetlerden birini verdi, ne kadar diye sorduk, ikramımız olsun dedi. Geceyi güzelleştiren minik ama sevimli bir jestti. Böyle güzel olaylar hayatımızda yer ediniyorken hadsizlik edip tatsızlık çıkarmaya gerek olmadığını düşünüyorum. Bu kendime bir ültimatomdu. Çünkü evet bazen canımızı sıkan olaylar olabilir, sinirimizi zıplatan kişiler çıkabilir ama bunları tolore edip hayatımıza devam edebiliriz bence. Neyse ramazanın geri kalanında derslere online katılacağım bakalım. Bayramdan sonra kaldığımız yerden işe güce devam. İftara yaklaşık on dakika kalmışken ve hala yoldayken söyleyeceklerimin son bulduğunu belirtmek isterim.
Hayatta hep kötü olanları değil de minik güzellikleri görüp minik güzellikler yaparak hayatımızı güzelleştirebilmeyi umuyorum. Sevdiğimiz şeylerin peşinden ne koşulda olursa olsun bir şekilde ilerleyebilmeyi, hayatımıza öyle ya da böyle şekil verirken iç sesimizi dinlemeyi ihmal etmeyelim ve en önemlisi hayal kurmaktan geri durmayalım, teşekkürler, hoşça kalın.
iktisatsa işte iktisat bedava lokma aldım daha ne kadar iktisatçı olabilirim bilmiyorum... yol yazılarını okumak için bile olsa sürekli buraya gelip gitmeni dileyebilirim birlikte biriktirdiğimiz anılar da işin artısı oluyor benim için 💘
YanıtlaSilBu kız daha napsın iktisat bilgisini ispatlamak için. Ayrıca benim de bu işte en sevdiğim kısım anı biriktirme kısmı 😍
Sil