Müthişli dünya düzeni belki 2
Bu vakitler, esasında hayatımın genelini kapsayan lakin günlük meşgalelerle unuttuğum birtakım şeylerde yoğunlaşıyor düşüncelerim. Bir önceki yazımda da bahsettiğim gibi dünya düzeni ile alakalı bazı şeyler var kafamı kurcalayan. Mesela en başta, kulun kula kulluğunu anlamlandıramıyorum. Herkese verilen hak ve özgürlükler aynı olmasına rağmen, din, dil, ırk veya başka başka şeylerle bunun sınırlandırılmaya çalışılmasını havsalam almıyor. Herhangi birinin yine herhangi birinden kendini üstün veya alçak görmesi, statü farkı dolayısıyla arada sanki eşitsizlik olması gerektiğini addetmesi nasıl bir olay kavrayamıyorum. En küçüğünden en büyüğüne hemen bütün kurum kuruluş ve topluluklarda bu böyle. Ha bir de işin en büyük yani komple dünya kısmı var. Hani şu dünyayı birkaç kişinin elinde tuttuğu ve çevirdiği, onların (tabir-i caizse) müsaadesi ile bir şeylerin gerçekleştiği olgusu var. Gizli örgütler, derin devletler, organize işler, istihbarat ve...