Günlüklük 1

   Diyor ya şarkıda, "belki de hataların hepsi benim, belki de şikayet etmemeliyim." Belki de gerçekten öyle ve yoruyorum kendimi boşu boşuna. Peki bu boşu boşunalığı nasıl telafi edebilirim. Hayatta bir şeyleri ciddi manada telafi ediyor muyum bilmiyorum açıkçası. Telafi edilmesi gereken şeyler yapıyorum muhakkak onu biliyorum mesela. İnsanın her şeyi net bir şekilde bilemiyor ve çözemiyor olması ne zor. Bir karara varıyorum mesela ama hayata geçiremiyorum çeşitli sebeplerden. Oysa ben istiyorum ki hayatımda kararları veren kişi hep ben olayım. Saçma da olsa arkasında duracağım çünkü biliyorum. İnsan biraz böyledir, gururuna yediremez bazı şeyleri. Fakat benim için durum gurur meselesi falan da değil, ben biraz kendi düşen ağlamazcıyım sanırım. Halbuki biliyorum en çok kendi düşen ağlar, çünkü kendi yapmış her şeyi. Bırakın düştüğünde de ister ağlasın ister gülsün, kime ne? 
   Tam şu an şu dakika ders çalışıyor olmam gerekiyorken ben burada ne yapıyorum mesela görüyorsunuz, okuyorsunuz. Gece yarısına kadar uyuyup 11 gibi uyanıyor, kendime kahve yapıyor ve dersin başına oturuyorum. Peki benim niçin bir düzenim yok? Çünkü sevmeyerek yaptığım işleri düzene oturtmak gibi lükslerim yok. Neticede sevmiyorum ve sevmemi gerektiren bir durum da göremiyorum ortada. Bakınız insanın sevmediği şeyleri yapması nasıl eziyettir kendine. Böyle böyle yıkılmadan geliyoruz bi yerlere ya hadi bakalım sonumuz hayrola.
   Madem bu kadar yazdım son birkaç gündür neler oluyor biraz bahsedeyim de günlükvari bir yazı olsun ve böylelikle belki devamı gelmeyecek bir seri daha başlatayım. 
   Öncelikle, bu salı bir haber aldım ve kuzenimin, canımın içinin nişanlanacağını öğrendim. Yeni bir havadis değil sadece zaman ve mekan bildirimi oldu. Tabii zamanın sınav haftamın ilk gününe gelmesi rezilliğini saymazsak bir sıkıntı yok çok şükür. Her neyse, biz üç kuzen -üç teyze kızı- bir plan yaptık ve her zaman ki gibi o plan asla gerçekleşmedi. Alıştık. Çocukluğumuzdan beri biz ne zaman bir plan yapsak, her şeyi de ayarlasak son dakika bir olay olur ve her şey bozulur. Hayat bize hayal kırıklığını çok erken yaşta öğretti çok şükür. Yine de hala hayallerimiz kırılıp tuzla buz olunca üzülüyoruz. Çünkü insanız elhamdülillah. E planlarımız bozuldu ama ben her halükarda nişana gideceğim, bir eksik de olsa o nişan olacak, kimse demiyor ki siz üçlü tamamlanmadan bu nişan gerçekleştirilemez. Nerdee. Hep hayırlısı bu işler. Mevzuyu dallandırıp budaklandırdım yine. Bu tamlamayı da ilk kez yazıda kullanıyorum, ilginç bir duygu. 
   Güne başlandı ve saat 15.00 te olan 'kelam' sınavımdan 15.15 te çıktım. Neyse ki can yoldaşım SÇ de benden önce çıkmıştı. Hoca inşallah kanaatten 3-5 puan verir. Günün mühim kısmına geçiyoruz. Günümüz nişanlarının benzer bir versiyonu şeklinde, önce fotoğraf çekimi oldu, sonra salon, nişan, yüzükleri tabii ki gelinin manevi kız kardeşi olarak ben tuttum çünkü gelinin kız kardeşi yok, salondaki profesyonel fotoğrafçının yanında ezik dursam da eldeki makineyle biz de sanatımızı konuşturduk evelallah, bu işler hep birazcık özgüvene bakıyor zira. Gece sonunda gelin başını çözdüğümüzde içinden at çıktı diyecek olsam gelin başını bilen kimse yadırgamaz. Ama ben yadırgarım. Başın üstünde ayrı bir baş olsun için epey efor sarf ediyor bu kuaförler. Oraya hiç girmeyeyim bir miktar sinir yıpratıyor. 
   Burdan canımın içine bir ömür boyu mutluluklar diliyorum, henüz düğün olmadığından mütevellit Allah tamamına erdirsin duamı ekliyorum. Diğer canımın içine şimdi kurduğumuz ama gerçekleştiremediğimiz planları düğünde gerçekleştirebilme temennisinde bulunuyor ve yazımın sonuna doğru ilerliyorum. Gidip bir nebze olsun sınava çalışmak zorunda oluşum beni burada sonlandırmaya mecbur ediyor bu yazıyı. 
   Bu günlük tarzı beni ara sıra mutlu ediyor. O zaman herkes gününü tutsun arkadaşlar. Sizlere birbirine benzemeyen günler, içinde bol bol hikaye, macera barındıran günlükler diliyorum. Hoşça kalın diyorum. 

   Yazı içeriksiz soru: Ben neden hep konudan konuya atlıyorum? Doğru cevabı bulana ödül var, hadi bakalım. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yüzyıl sonra yeniden

Ben ne yaşıyorum allasen

Yine yolda